top of page

Kapidağ yarımadası ve Erdek gezilecek yerler

Kapıdağ, Balıkesir’in kuzeyinde bulunan muhtelif doğal güzellikleri barındıran tarihi bir yarımadadır. Yarımadanın eski zamanlarda ada olduğunu Strabon’un Coğrafya adlı eserinden öğreniyoruz.



Bölge sırasıyla Dolion, Trakya, Makedonya, Lidya, Pers, Sparta, Pelepennesos, Frigya, Roma, Bizans, Osmanlı ve en son da Türkiye Cumhuriyeti idaresine girmiştir. Yarımada Yunanların meşhur Arganotlar Destanı’nda yer almıştır.





GEZİLECEK YERLER

Tarihi milattan öncelere dayanan yarımada üzerinde pek çok gezilecek tarihi yapı mevcuttur. Bunların ilki berzah (tombolo) civarında yer alan Düzler mevkiinde Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırılan Hardianus Tapınağı kalıntılarıdır.




Tapınak M.S 4.yüzyıl ortalarındaki büyük deprem, zamanın ve insanların verdiği tahribat neticesinde harabeler halini almıştır.Bölgeye 15. Yüzyıl ortalarında iki kez genel Cyriacus tapınağın sütunlarını tasvir eder. Ondan sonra bölgeye gelen seyyahlar ve bilginler sütunlardan hiç bahsetmemişlerdir. Bu bilgi sütunların 15. Yüzyıl ortalarından sonra tahribata uğradığına işaret etmektedir.

Mermer sütun ve blok kalıntılarının üzerindeki işlemelerden dönemin Roma mimarisinin ne kadar ihtişamlı olduğu anlaşılmaktadır. Kalıntıların arkasında ormana doğru dehlizler mevcut olup içleri yarasalar ile doludur. İçeriye ekipman olmadan girilmesi tavsiye edilmemektedir.



Bu yapılardan ikincisi Hamamlı Köyü’nün kuzeybatısında bulunan Kizikos amfitiyatro kalıntılarıdır. Tiyatro köy kahvesinin arkasındaki ovada görülmektedir.


Resim bir canlandırma olup Roma 'daki Kolozyum ile aşağı yukarı aynı büyüklükte imiş.

Tiyatro Roma döneminin en büyük amfi tiyatrosu olarak bilinmektedir. Bunun haricinde ilk kez su sporları olimpiyatları burada yapılmıştır. Köyden kalıntılara giden taşıt yolu mevcut olmayıp arazilerin arasından yürüyerek gidilmektedir.




Bir diğer yapı ise yarımadanın tam ortasında, Ballıpınar orman yolu yanında yer alan Kirazlı Manastırıdır. Kirazlı Manastırı Ortodokslar tarafından Hac yeri olarak kabul edilmektedir. Yapı 1895’te yapılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve Nüfus Mübadelesi hadisesinin ardından kaderine terk edilen Manastır 90 küsür yıl gibi küçük bir süre zarfında büyük tahribata uğramıştır.


Deniz kıyısındaki hemen her köyde bir kilise kalıntısı mevcuttur. Bunun nedeni Nüfus Mübadelesinden önce sahil köylerinde Hristiyanların dağ köylerinde Müslümanların ikamet etmesidir. Bu yapılar dışında da pek çok tarihi yapı mevcuttur ancak ulaşımları çok zordur. Yine Bandırma Arkeoloji Müzesi’nde bölgeden taşınmış pek çok eser bulunmaktadır.


KONAKLAMA, YEME-İÇME

Ocaklar, Narlı ve Erdek’te tatilcilerin ihtiyaçlarını karşılamaları için pek çok kamping, pansiyon, hotel ve otel, barlar, kafeler, ve restoranlar bulunmaktadır. Hemen her köyde yaz dönemi için kiralık oda ve evler mevcuttur. Köylerde lokanta mevcut olmayıp tatilciler kendi yemeklerini kendileri pişirmek durumunda kalmaktadırlar. Erdek bölgenin merkezi olmakla beraber hemen her köyde plaj bulunmaktadır. Köylerin denizi Erdek’e nazaran daha duru ve temizdir. Yine köyler sakinlik ve sessizlik arayan tatilciler için daha idealdir. Erdek ise gece hayatı ve eğlence arayan tatilciler için daha uygun bir seçenek olarak gözükmektedir. Yarımadanın ortasında yer alan ormanda ise pek çok şelale ve mesire alanı mevcuttur.



403 görüntüleme
bottom of page